24 Ocak 2016 Pazar

İnstgram, Facebook ve Twiter'da fotoğrafların altına veya durum olarak paylaşmalık sözler..

İnstagram'da fotoğraf paylaşırken belki bir çoğunuz anlamlı her kelimesi değerli cümleler arıyorsunuz. İşte sizler için o sözleri derledik...

EDEP, Aklın Tercümanıdır. Herkes Edebi Kadar AKILLI... Aklı Kadar ŞEREFLİ... ŞEREFİ Kadar KIYMETLİDİR...

Neye layık iseniz. Ona nail olursunuz.

İnsanlara hak ettiklerinden fazlasını verme güle bile fazla su verince çürür.

Dost; acıyı söyleyen değil, acıyı tatlı söyleyebilendir.

Namaz dinin direğidir.

Ey insan... Cenneti istiyorsan İSTENİLEN gibi yaşa, Cehennemi istiyorsan İSTEDİĞİN gibi yaşa.

Haramla çıkılan yollardan, gözyaşlarıyla inilir!

Temiz şeyler temizlere aittir; pis şeyler de pislere... kendine gel!

Ne yaparsan, onun karşılığını göreceksin...

Olmadı diye üzelme olmadağına, gün olur da şükredersin...

Utancı gidenin kalbi ölür.

''Kimisi ZAMANA bıraktı. Kimisi ŞANSA bıraktı. Ben, sana bıraktım YA RABBİ...!''

'Hayırlısı' diye bir kelime var ki; bütün kaygıları yok ediyor.

Kalpler iyilikle kazanılır.

İnsanlar göründükleri gibi olmalıdır. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi.

Dayanağı Allah olan birisini, nasıl yıkabilirsin ki?

Allah bir kapıyı kaparsa, bin kapıyı açar.

Meseleyi Allah'ı açmaya, DUA diyoruz biz...

İsyanlardayım dedi, hayır imtihandaydı fark etseydi KURTULACAKTI...

Rabbin seni terketmedi ve sana darılmadı !

El ne der kaygısıyla boğuşurken, Allah ne der kaygısına erişemedik.



23 Ocak 2016 Cumartesi

Mustafa Ceceli - Sevdim seni mabuduma

Sevdim seni mabuduma, canan diye sevdim
Bir ben değil alem sana, hayran diye sevdim

Evladu iyalden geçerek, ravzana geldim
Ahlakını meth etmeden, Kur'an diye sevdim

Kurbanın olam Şah-u Resul, kovma kapından
Didarına müştak olan vezdan diye sevdim

Mahşerde Nebiler bile senden medet ister
Gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim

Tanıyamadım hakkıyla Allah'ı
Sevemedim layıkıyla Rasulullah'ı
Yüzüm yok huzurda yer almaya
Merhametine muhtacım ya RasulAllah

Senin gibi tanıyamadım alemi
Senin gibi yaşayamadım yılları
Senin gibi sevemedim kulları
Sevgine muhtacım ya RasulAllah

Gönlüm kırık gözüm yaşlı
Artık ömrümün son baharı
Şimdi vuslat zamanı
Şefaatine muhtacım ya RasulAllah
Şefaatine muhtacım ya NebiAllah
Şefaatine muhtacım ya HabibAllah

Gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim


Mustafa Ceceli - Ben yürürüm yane yane

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde griftar eyledi
Gel gör Gel gör
Gel gör beni aşk neyledi

Kah eserim yeller gibi
Kah tozarım yollar gibi
Kah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde griftar eyledi
Gel gör gel gör
Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni
Ya aslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde griftar eyledi
Gel gör gel gör
Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus bir çareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinde avereyim
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde griftar eyledi
Gel gör gel gör
Gel gör beni aşk neyledi

Necip Fazıl Kısakürek - Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan, bir günahı
Seni beklediğim kadar

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar?



21 Ocak 2016 Perşembe

Necip Fazıl Kısakürek - Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar
İçimde tüten birşey hava, renk, eda, iklim
O benin zaman mekan aşıp geçmiş sevgilim
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale

İstanbul benim canım
Vatanım da vatanım
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik
Servi, endamlı servi ahirete perdelik
Bulutta şaha kalkmış Fatihden kalma kır at
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare
Her nakışta o mana: öleceğiz ne çare?
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet..

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği
Oynak sular yalının alt katına misafir
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar..
Bir ses bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir katibimi

Kadını keskin bıçak
Taze kan gibi sıcak
İstanbul,
İstabul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar:
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sümbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

Hasan Dursun - Kurban Olam Ya Muhammed

Güldür garip yüzümüzü
Aşkınla yak özümüzü
Tutamadık sözümüzü
Kurban olam ya Muhammed

Zaman ahir var her bela
Dünya gözümde Kerbela
Senin şefaatin deva
Kurban olam ya Muhammed

Aldanmayan sözlerine
Nazar saçan gözlerine
Gül tanımam üzerine
Kurban olam ya Muhammed

Sensin alemlere Rahmet
Ne olursun şefaat et
Medet diyor kullar medet
Kurban olam ya Muhammed

Zaman ahir var her bela
Dünya gözümde Kerbela
Senin şefaatin deva
Kurban olam ya Muhammed

Aldanmayan sözlerine
Nazar saçan gözlerine
Gül tanımam üzerine
Kurban olam ya Muhammed

Nur ashabım verdi canı
Güller kokar dört bir yanı
Fedadır sana bu canım
Kurban olam ya Muhammed

Zaman ahir var her bela
Dünya gözümde Kerbela
Senin şefaatin deva
Kurban olam ya Muhammed

Aldanmayan sözlerine
Nazar saçan gözlerine
Gül tanımam üzerine
Kurban olam ya Muhammed